17 Nisan 2010 Cumartesi

sabah çağrışımları vol-5

hayatın kısa olduğunu insana hissettiren anlar var sanırım..

baştan başlayalım..
çocuksundur,büyürsün

sonra..
kendini birisinin yanında bulursun..
saçlarını tanırsın,ses tonunu,el hareketlerini,göz rengini,gözlerini tanırsın..
aynı şemsiyeyi paylaşırsın,şemsiye yok ise aynı yağmurda ıslanırsın...
aynı yatakta uyanırsın,kahvaltını beraber edersin
bir mp3 iki kulaklık müzik dinlersin
sinemaya gidersin,televizyon izler,bilgisayardan sezon sezon dizi bitirirsin,
kavga edersin,üzer,üzülürsün bazen.canın yanar,duman çöker içine
barışır,kaynaşırsın yine..

sarhoş olursun beraber,dans edersin,

telefonlar,mesajlar binlerce mesaj yüzlerce telefon görüşmesi...
yaşananlar birikir,yazılır söylenir...

ama bir an gelir...
o an bitmez sanki bir ömür olur.

bir an geliyor ki hiçbirşey görmüyorsun,duymuyorsun,allah akıl fikir vermiyor,sussan susabileceğini konuşsan hele konuşabileceğini hiç bilmiyorsun..

sevgilin kayıp gidiyor avuçlarından..
soğuk terler boşanıyor.

yatakta istemsiz titreyen sevgiline bakmak saliseleri yavaşlatıyor,saniyeler bitmez,dakikalar tükenmez bir hal alıyor..
sıksan kendini kesilecek gibi geliyor titremesi,,nefesini tutsan solukları düzelecek..
olmuyor..

inan sevgili okur,bu başka bir duyguya,başka bir hissiyata benzemiyor..

ben hasbelkader ablamın ateşli grip olmasından,dedemin yanıbaşımda vefat etmesine kadar bir çok sağlık trajedisini yerinde yaşamış biri olarak şimdi sana şunu söyleyebilirim..sevdiceğinin ışığının sönmesi seni çok farklı bir karanlıkta bırakıyor...

evet bu gece benim hayatım,gerçekten benim "hayatım"...

ve sevgili okuyucu
yapma,atarax şuruptan tut xanax a,her nevi şapşallaştırıcıyı,uyumadan önce alma,,hatta hiç alma..

.........................18.........................
hayat skalanın belasını ağlatmak istemiyorsan..
.........................18..............................

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...